-
1 جسام
جُسَام1. kalınAnlamı: etli, dolgun2. toramanAnlamı: iri yapılı3. kocaAnlamı: kocaman4. etliAnlamı: eti çok olan, şişman5. azmanAnlamı: çok gelişmiş, kerestelik tomruk6. koskocamanAnlamı: çok büyük, çok iri, muzzam7. sarmanAnlamı: azman, iri8. cüsseliAnlamı: iri yapılı, iri gövdeli, iri yarı insan9. iri yarıAnlamı: iri yapılı10. hırboAnlamı: iri yarı (kimse)11. kocamanAnlamı: çok iri, koca12. semizAnlamı: şişman13. vücutluAnlamı: şişman14. ızbandutAnlamı: iri yarı adam15. büyük16. cesametliAnlamı: kocaman, iri olan kimse17. besiliAnlamı: semiz, semirtilmiş -
2 جسيم
Iجَسِيم1. toramanAnlamı: iri yapılı2. kalınAnlamı: etli, dolgun3. kocaAnlamı: kocaman4. azmanAnlamı: çok gelişmiş, kerestelik tomruk5. sarmanAnlamı: azman, iri6. koskocamanAnlamı: çok büyük, çok iri, muzzam7. etliAnlamı: eti çok olan, şişman8. iri yarıAnlamı: iri yapılı9. cüsseliAnlamı: iri yapılı, iri gövdeli, iri yarı insan10. hırboAnlamı: iri yarı (kimse)11. kocamanAnlamı: çok iri, koca12. semizAnlamı: şişman13. ızbandutAnlamı: iri yarı adam14. vücutluAnlamı: şişman15. büyük16. cesametliAnlamı: kocaman, iri olan kimse17. besiliAnlamı: semiz, semirtilmişIIجُسَيْم1. parçacık2. partikülAnlamı: parçacık -
3 ضخم
IضَخَّمَabartmakAnlamı: bir şeyi olduğundan büyük veya çok göstererek anlatmak, mübalağalı etmekIIضَخُمَirileşmekAnlamı: iri duruma gelmekضَخْم1. dolgunAnlamı: şışman, balık etinde2. yağlıAnlamı: besili, semiz3. toramanAnlamı: iri yapılı4. etliAnlamı: eti çok olan, şişman5. iriceAnlamı: iriye yakın6. zebellaAnlamı: çok iri yarı kimse7. iri yarıAnlamı: iri yapılı8. gövdeliAnlamı: iri yapılı olan9. iriAnlamı: aşırı büyüklüğü olan10. göbekliAnlamı: karnı yağlanıp şişmanlamış11. kocamanAnlamı: çok iri, koca12. kocaAnlamı: büyük, geniş, iri13. semizAnlamı: şişman14. şişkinAnlamı: şişmiş15. ızbandutAnlamı: iri yarı adam16. alâmet17. besiliAnlamı: semiz, semirtilmiş -
4 جريم
جَريم1. toramanAnlamı: iri yapılı2. kalınAnlamı: etli, dolgun3. kocaAnlamı: kocaman4. etliAnlamı: eti çok olan, şişman5. azmanAnlamı: çok gelişmiş, kerestelik tomruk6. sarmanAnlamı: azman, iri7. koskocamanAnlamı: çok büyük, çok iri, muzzam8. cüsseliAnlamı: iri yapılı, iri gövdeli, iri yarı insan9. hırboAnlamı: iri yarı (kimse)10. günah11. günahkârAnlamı: günah işlemiş, günahlı olan12. kocamanAnlamı: çok iri, koca13. semizAnlamı: şişman14. ızbandutAnlamı: iri yarı adam15. kıyacıAnlamı: cinayet işleyen kimse (cani)16. büyük17. cesametliAnlamı: kocaman, iri olan kimse -
5 بدين
بَدِين1. kalınAnlamı: etli, dolgun2. kocaAnlamı: kocaman3. koskocamanAnlamı: çok büyük, çok iri, muzzam4. etliAnlamı: eti çok olan, şişman5. sarmanAnlamı: azman, iri6. azmanAnlamı: çok gelişmiş, kerestelik tomruk7. iri yarıAnlamı: iri yapılı8. kocamanAnlamı: çok iri, koca9. semizAnlamı: şişman10. vücutluAnlamı: şişman11. ızbandutAnlamı: iri yarı adam12. topluAnlamı: vücutça dolgun13. besiliAnlamı: semiz, semirtilmiş14. cesametliAnlamı: kocaman, iri olan kimse -
6 جبار
جَبَّار1. koskocamanAnlamı: çok büyük, çok iri, muzzam2. buyurganAnlamı: despot, diktatör3. mütehakkimAnlamı: zorbalık eden4. müstebitAnlamı: zorba, despot5. kuvvetliAnlamı: gücü çok olan6. azılıAnlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan7. azametliAnlamı: ulu, çok büyük, gururlu, görkemli8. mağrurAnlamı: kurumlu gururlu9. derebeyi10. cüsseliAnlamı: iri yapılı, iri gövdeli, iri yarı insan11. kudretliAnlamı: güçü olan, güçlü12. kibirliAnlamı: kendini büyük gören13. otokrat14. diktatör15. despotAnlamı: müstebit, zorba -
7 ربيل
رَبِيل1. yağlıAnlamı: besili, semiz2. dolgunAnlamı: şışman, balık etinde3. etliAnlamı: eti çok olan, şişman4. zebellaAnlamı: çok iri yarı kimse5. tombalakAnlamı: kısa boylu, şişman6. yumukAnlamı: tombul7. gövdeliAnlamı: iri yapılı olan8. göbekliAnlamı: karnı yağlanıp şişmanlamış9. kocamanAnlamı: çok iri, koca10. tıkızAnlamı: yağlı, dolgun11. tombulAnlamı: şişman12. semizAnlamı: şişman13. ızbandutAnlamı: iri yarı adam14. besiliAnlamı: semiz, semirtilmiş -
8 سمين
سَمِين1. yağlıAnlamı: besili, semiz2. dolgunAnlamı: şışman, balık etinde3. etliAnlamı: eti çok olan, şişman4. gövdeliAnlamı: iri yapılı olan5. zebellaAnlamı: çok iri yarı kimse6. yumukAnlamı: tombul7. göbekliAnlamı: karnı yağlanıp şişmanlamış8. kocamanAnlamı: çok iri, koca9. semizAnlamı: şişman10. tıkızAnlamı: yağlı, dolgun11. tombulAnlamı: şişman12. şişkinAnlamı: şişmiş13. ızbandutAnlamı: iri yarı adam14. topluAnlamı: vücutça dolgun15. besiliAnlamı: semiz, semirtilmiş -
9 شحيم
شَحِيم1. yağlıAnlamı: besili, semiz2. dolgunAnlamı: şışman, balık etinde3. etliAnlamı: eti çok olan, şişman4. gövdeliAnlamı: iri yapılı olan5. yumukAnlamı: tombul6. tombalakAnlamı: kısa boylu, şişman7. zebellaAnlamı: çok iri yarı kimse8. göbekliAnlamı: karnı yağlanıp şişmanlamış9. kocamanAnlamı: çok iri, koca10. tombulAnlamı: şişman11. tıkızAnlamı: yağlı, dolgun12. semizAnlamı: şişman13. şişkinAnlamı: şişmiş14. ızbandutAnlamı: iri yarı adam15. topluAnlamı: vücutça dolgun16. besiliAnlamı: semiz, semirtilmiş -
10 جرار
جَرَّارcüsseliAnlamı: iri yapılı, iri gövdeli, iri yarı insan -
11 لحم
لَحِم1. dolgunAnlamı: şışman, balık etinde2. yağlıAnlamı: besili, semiz3. etliAnlamı: eti çok olan, şişman4. zebellaAnlamı: çok iri yarı kimse5. gövdeliAnlamı: iri yapılı olan6. göbekliAnlamı: karnı yağlanıp şişmanlamış7. semizAnlamı: şişman8. şişkinAnlamı: şişmiş9. şişmanAnlamı: şişko, mülahham10. besiliAnlamı: semiz, semirtilmiş -
12 لحيم
لَحِيم1. dolgunAnlamı: şışman, balık etinde2. yağlıAnlamı: besili, semiz3. etliAnlamı: eti çok olan, şişman4. zebellaAnlamı: çok iri yarı kimse5. gövdeliAnlamı: iri yapılı olan6. göbekliAnlamı: karnı yağlanıp şişmanlamış7. semizAnlamı: şişman8. tombulAnlamı: şişman9. tıkızAnlamı: yağlı, dolgun10. şişkinAnlamı: şişmiş11. besiliAnlamı: semiz, semirtilmiş
См. также в других словарях:
iri yapılı — sf. Uzun boylu ve etine dolgun (kimse), iri kıyım, iri yarı … Çağatay Osmanlı Sözlük
yapılı — sf. 1) Yapısı herhangi bir nitelikte olan Güzel yapılı. Sağlam yapılı. 2) Vücudu gelişmiş, iri Yapılı bir adam. Birleşik Sözler ince yapılı iri yapılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
iri — sf. Olağandan daha hacimli, olağanı aşan büyüklüğü olan, ince karşıtı Onun getirdiği kızarmış eti, şarabı, iri ve sulu elmaları acele yuttu. Ö. Seyfettin Birleşik Sözler iribaş iri iri iri kıyım iri laf iri yapılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
iri kıyım — sf. 1) İri kıyılmış 2) mec. İri yapılı Dış görünüm de önemlidir. İlle iri kıyım olmak şart değildir. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
iri yarı — is. İri yapılı İri yarı, saçları ondüleli, mavi gözlü bir kadın. Ç. Altan … Çağatay Osmanlı Sözlük
ejder (veya ejderha) gibi — iri yapılı ve korkunç görünüşlü … Çağatay Osmanlı Sözlük
BEYZAH — İri yapılı, etine dolgun, şişmanca adam … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
cüsseli — sf. İri yapılı, iri gövdeli, iri yarı (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
adam azmanı — is. İri yapılı kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
brahma — is., hay. b. İri yapılı, bacakları tüylü, paçalı bir tavuk ırkı … Çağatay Osmanlı Sözlük
Danimarka kırmızısı — is., hay. b. Kılları kırmızı, ortalama 600 kg ağırlığında, iri yapılı, sert koşullara uyum sağlayan bir sütçü sığır ırkı … Çağatay Osmanlı Sözlük